29 Mart 2023 Çarşamba

SOL“ Komünüzm Bir Çocukluk Hastalığı'ndan Dersler






SOL“ Komünüzm Bir Çocukluk Hastalığı'ndan

Alıntılar (Lenin) Sol Yayınları Beşinci Baskı


Bilim, öteki ülkelerin, özellikle bu ülkeler de

kapitalist iseler ve yakın bir geçmişte benzer bir deneyimden

geçmiş bulunuyorlarsa, her şeyden önce, bunların deneyiminin

gözönünde tutulmasını emreder.


Bilim, ikinci olarak,

isteklere ve görüşlere uygun tarzda, tek bir grubun, ya da

tek bir partinin savaşım hazırlıklarına ve bilinç derecesine

göre siyaseti belirleme yerine, ülkedeki bütün grupların,

partilerin, sınıfların ve yığınların hesaba katılmasını emreder.“ (sf.89)




Burjuva Parlamentolara katılmak Gerekir Mi?


Bir siyasal partinin kendi yanılgılan

karşısındaki tutumu, bu partinin ciddi olup olmadığını kendi

sınıfına karşı ve emekçi yığınlara karşı görevlerini yerine gerçekten

getirip getirmediğini saptayabilmemiz için, en

önemli ve en güvenilir ölçütlerden biridir.“(sf.58)


ilk olarak, Almanya "solları", bilindiği gibi Rosa Luxemburg

ve Karl Liebknecht gibi en önemli siyasal liderlerin

görüşlerine aykın olarak, Ocak 1919'da bile, parlamentarizmin

"siyasal olarak zamanım doldurmuş olduğuna" inanıyorlardı.

"Solların" yanıldıklarını biliyoruz.“ (sf.57-58)


... devrimci proletaryanın partisi için parlamenter

seçimlere ve parlamenter savaşıma katılmanın, özellikle

kendi sınıfının geri kalmış katlarını eğitmek için, özellikle

ezilen ve bilisiz kırsal yığınları uyandırmak ve aydınlatmak

için zorunlu olduğu kuşku götürmez. Buıjuva parlamentosunu

ve bütün öteki gerici kurumları dağıtmaya gücümüz

yetmediği sürece, bu kuramlarda çalışmak zorundasınız,

özellikle hâlâ papaz takımının aldattığı ve kır koşullarını

aptallaştırdığı işçiler mevcut olduğu için, bu kuramlarda

çalışmalısınız. Bunu yapmazsanız gevezeden başka birşey

değilsiniz.“(sf.60)


Ama Rusya'da uzun, çetin ve kanlı

bir deneyim, devrimci taktiğin, yalnızca devrimci duygu

üzerine kurulamayacağı gerçeğini bize öğretmiştir. Taktik,

sözkonusu devletteki bütün sınıf güçlerinin ciddi ve katı bir

nesnel değerlendirilmesine olduğu kadar (ülkenin çevresindeki

devletlerin ve dünya ölçüsündeki devletlerin içindeki

sınıf güçlerini de hesaba katarak), devrimci hareketlerin

deneyimine de dayandırılmalıdır. Parlamenter oportünizmi

lanetlemekle ve parlamentoya katılmayı reddetmekle yetinerek

"devrimci duygusunu" ifade etmek pek kolaydır. Ama

çok kolay olduğu içindir ki, bu davranış, çetin olan, çok çetin

olan bir sorunu çözüme bağlayamaz.“ (sf.66)


Gerici parlamentolardan devrimci amaçlarla

yararlanılması gibi çetin bir sorunun üstesinden "atlayarak"

bu zorluktan kaçınmayı denemek tam bir çocukluktur“ (sf.67)





Hiç Uzlaşma Olmayacak Mı?


Devletler arasındaki sıradan savaşlardan yüz kez daha

çetin, daha uzun ve daha çapraşık bir savaş olan uluslararası

burjuvazinin devrilmesi uğruna savaşa girişmek, ve

önceden dolambaçlı yollara başvurmayı, (bir anlık olsa bile)

düşmanlarımızı bölen çelişkilerden yararlanmayı (geçici

olsalar da, pek o kadar güvenilir olmasalar da, sallantılı

olsalar da, koşullara bağlı bulunsalar da), olası müttefiklerle

anlaşma ve uzlaşmalan reddetmek son derece gülünç bir

davranış olmaz mı? Bu, bugüne kadar ulaşılmamış ve keşfedilmemiş

bir dağın çetin tırmanışında, bazan zikzaklar çizerek

yürümeyi, bazan geri çekilmeyi, ilkten seçilen doğrultuyu

bırakıp başka bir doğrultuyu denemeyi önceden reddetmek

gibi bir şey değil mi? Ve henüz hiç olgunluğa erişmemiş

ve deneyimsiz kimseler (bu, gençliklerinden ötürü olsaydı

gene neyse: gençler belli bir dönem için bu tür saçmalıklardan

sözetmeye zaten hazırdırlar) Hollanda Komünist

Partisinin kimi üyeleri tarafından —yakından ya da uzaktan,

açıkça ya da üstü örtülü olarak, tamamen ya da kısmen,

pek önemli değil— desteklenmişlerdir.“ (sf. 73)


Kendinden daha güçlü olan bir

düşman, ancak en son kertesine varan bir çaba gösterilerek

ve düşmanlar arasındaki en küçük çatlaktan, ayrı ayrı ülkeler

burjuvazileri arasında, her ülkenin içindeki burjuvazinin

çeşitli gruplan ve kategorileri arasında en küçük çıkar çelişkilerinden

ve aynı zamanda geçici bir müttefik olsa da, sallantılı

olsa da, koşula bağlı bulunsa da, pek o kadar sağlam

ve güvenilir olmasa da, sayıca güçlü bir müttefiki kendi

tarafına kazanmak için, en küçük olanaktan en büyük özen

ve uyanıklıkla, en ustaca ve en akıllıca yararlanıldığı

takdirde, yenilgiye uğratılabilir.“ (sf. 75-76)


Bizim teorimiz, bir dogma değil, bir eylem kılavuzudur„ (sf. 76)

Siyasal eylem, Nevski Bulvarının bir kaldırımı değildir“ (sfç76)


Çarlığın iktidardan düşmesine kadar, Rusya'nın devrimci

sosyal-demokratlan çok kez liberallerin yardımlarına

başvurmuşlardır, yani bunlarla bazı pratik uzlaşmalar yapmışlardır.

1901-1902'de bolşevizmin doğmasından az önce,

Iskra'mn eski yazıkurulu (Plehanov, Akselrod, Zasuliç, Martov,

Potressov ve ben, bu yazıkuruluna dahildik) burjuva

liberalizminin siyasal lideri Struve ile, —çok uzun süreli

olmamakla birlikte— belirli bir ittifak kurmuştuk.“ (sf.77)


Bolşevikler …. 1905'ten beri, işçi sınıfı ile

köylülüğün liberal burjuvaziye ve çarlığa karşı ittifakını,

sistemli olarak savunmuşlardır, ama buna karşın, burjuvaziyi

çarlığa karşı desteklemekte hiçbir zaman kusur etmemişlerdir (örneğin seçimlerin ikinci turunda ya da ikinci oylama döneminde olduğu gibi) “ (sf.77)


1903'ten 1912'ye kadar, menşeviklerle bazan yıllarca süren

yoldaşlık ettik ve aynı sosyal-demokrat parti içinde kaldık,

ama onlarla, proletarya üzerinde burjuva etkisinin araçlan

olarak ve oportünist olarak ideolojik ve siyasal alanda

savaşım vermekten bir an bile geri durmadık.“ (sf. 77)


Ekim devrimi günlerinde sosyalist-devrimciierin

tarım programını bir virgül bile değiştirmeden bütün olarak

kabul ederek, küçük-burjuva köylülükle yalnızca şekilde

kalmayan son derece önemli (ve çok başarılı) bir siyasal blok

kurduk; yani köylülere "zorla" programımızı kabul ettirmek

isteğinde olmadığımızı, onlarla anlaşmak istediğimizi kanıtlayabilmek

için, açık uzlaşmaya vardık.“ (sf.78)


Proletaryanın öncüsü için, onun bilinçli bölümü için, komünist

partisi için, gerektiğinde zikzaklı, dolambaçlı yoldan

yürümenin, ayrı ayrı proleter gruplan ile, ayn ayrı işçi

partileri ve küçük üretici partileriyle anlaşmalar yapmanın,

uzlaşmalara varmanın gereği, bundan doğmaktadır. Sorun,

bu taktiği, proletaryanın genel olarak bilincini, devrimci

ruhunu, savaşma ve yenme yeteneğini düşürecek değil,

yükseltecek biçimde uygulamayı bilmektir“(sf.80)


Belirtelim ki,

bolşeviklerin menşeviklere zaferi, yalmzca 1917 Ekim

Devriminden önce değil, bu devrimden sonra da zikzaklı yol,

anlaşmalar, uzlaşmalar taktiğinin uygulanmasını gerektirmiştir;

elbette ki, bunlara, bolşeviklerin başarısını sağlayacak,

onu kolaylaştıracak, hızlandıracak biçimde, menşeviklerin

aleyhine taktikler olarak başvurulmuştur.“(sf.80-81)


Bu, sabır gerektiren uzun süreli bir süreçtir,

ve "hiçbir zaman uzlaşma yok, manevra yok" cinsinden

kestirme "çözümler", ancak devrimci proletaryanın etkisini

baltalar ve onun güçlenmesini önler.“(sf.81)


İngiltere'de (ya da Türkiye'de) „Sol“ Komünizm


Henderson'lann, Clynes, MacDonald ve Snowden'lerin,

iflah olmaz gerici olduklan doğrudur. Bunların, iktidara

geçmek istedikleri ve bu yolda zaten burjuvaziyle koalisyon

kurmayı yeğledikleri; burjuva kurallarına göre ülkeyi "yönetmek"

istedikleri ve iktidara geçince zorunlu olarak Scheidemann

ve Noske'ler gibi davranacaktan da doğrudur. Bütün

bunlar doğrudur. Ama bundan, bunlan desteklemenin

devrime ihanet olduğu sonucu çıkarılamaz; bundan çıkanlabilecek

tek sonuç, işçi sınıfı devrimcilerinin, devrimin

çıkan için bu baylara belirli ölçüde parlamenter destek sağlamalan

gerektiğidir.“(sf.90)


İngiltere işçilerinin çoğunluğunun, hâlâ İngiliz Kerenski'lerin ya da Scheidemann'lann arkasından gitmesinden;

işçi çoğunluğunun bu adamların hükümetini denememiş

olmasından —Rusya'da ve Almanya'da işçilerin yığın halinde

komünizme geçmeleri için geçmeleri gerekmiş olan bu

deneyimden— çıkan sonuç, tam tersine, İngiliz komünistlerinin

parlamenter eyleme katılmaları gerektiği, Henderson-

Snowden hükümetini, işçi yığınlarını bu hükümetin

eylemine bakarak değerlendirebilmelerinde bu yığınlara

parlamento içinden yardım etmeleri gerektiği, Henderson'lann

ve Snowden'lerin birleşmiş olan Lloyd George ve

Churchill'i yenmesine yardım etmeleri gerektiği sonucudur.

Başka türlü bir davranış, devrimi engellemek olur; çünkü,

işçi sınıfının çoğunluğunun görüşünde bir değişiklik

olmazsa, devrim olanaksızdır; bu değişmeyi ise, yığınların

siyasal deneyimi sağlar, yalnızca propaganda değil. "Uzlaşma

yapmadan, yolumuzdan sapmadan ileri."(sf.94)


... Eğer biz, salt bir devrimciler

grubu değil de, devrimci sınıfın partisi isek; arkamızdan yığınları

sürüklemek istiyorsak (ki böyle bir isteğimiz yoksa,

gevezeden başka bir şey olamayız), ilkin Henderson'un ya da

Snowden'in Lloyd George ile Churchill'i yenmelerine yardım

etmeliyiz (daha doğrusu, birincileri, İkincileri yenmeye zorlamalıyız,

çünkü birinciler, kendi zaferlerinden korkmaktadırlar—);

ve sonra da işçi sınıfının çoğunluğunun, Henderson'larla

Snowden'lerin hiçbir işe yaramadıklarını, bunların

hain küçük-burjuvalar olduklarını, iflaslarının kesin olduğunu,

kendi deneyimleriyle anlamalarına yardım etmeliyiz; 

ve

son olarak, Henderson'lardan umudunu kesen işçilerin

çoğunluğunun Henderson hükümetini düşürmede ciddi

başarı şansları olacağı anı yakına getirmeliyiz.“(sf.96)


Çünkü bizim

için önemli olan parlamentodaki sandalye sayısı değildir;

biz, milletvekilliği peşinde koşmuyoruz. Bu konuda ödün vereceğiz

(Henderson'lar ve onların yeni dostları —ya da yeni

efendileri— Bağımsız işçi Partisindeki eski liberaller ise,

milletvekilliği peşindedirler.) (sf.96)


Böyle bir uzlaşmadan biz kazançlı

çıkarız, çünkü bizzat Lloyd George tarafından horlandıklan bir

anda, biz, propagandamızı yığınlara götüreceğiz

ve işçi Partisinin bir an önce hükümeti kurmasına yardım

etmekle kalmayacağız, sözümüzü esirgemeden ve en küçük

bir ihtiyatı bile gerekli saymadan, Henderson'lara karşı yürüteceğimiz

propagandayı yığınların anlamasını sağlayacağız.“(sf.97


Henderson ve Snowden'lerin komünistlerle bir blok kurmayı

reddetmeleri, bu İkincilere derhal pek büyük bir üstünlük

sağlar: bu davranış, bize mecliste birkaç milletvekilliği

kaybettirse bile (ki bunun hiç önemi yoktur), yığınların

sempatisi bize döner ve Henderson'larla Snowden'ler gözden

düşer. Böyle bir durumda, iyice güvendiğimiz, yani adaylarımızı

ileri sürmemizin, bir liberalin bir işçi Partiliye karşı

zaferi sonucunu vermeyeceği yerlerde, pek az sayıda seçim

bölgesinde adaylarımız seçime katılırdı. Seçim propagandamızı,

komünizmden yana bildiriler dağıtarak ve kendi adaylarımızın

seçime katılmadıkları bütün bölgelerde, seçmeni,

burjuva adaya karşı, İşçi Partisi adayına oy vermeye davet

ederek yapardık.“(sf.99)


Bugün Ingiliz komünistleri, yığınlara yaklaşmakta ve

onlara kendilerini dinletmekte büyük güçlüklerle karşılaşıyorlar.

Ama ben, kendimi komünist olarak tanıttıktan sonra,

seçmeni, Lloyd George'a karşı Henderson'a oy vermeye çağırırsam,

beni herhalde dinleyecektir. Onlara herkesin anlayacağı

biçimde, yalnızca sovyetlerin parlamentodan, ve proletarya

diktatörlüğünün de Churchill’in (burjuva "demokrasisi

perdesiyle örtülü) diktatörlüğünden daha iyi olduğunu

açıklamakla kalmayacağım, aynı zamanda, Henderson'a oy

verilmesini isterken, niyetimin, ona, asılan adama ipin destek

olduğu gibi destek olduğunu, ve Henderson'lann kendi

hükümetlerini kurmaya yaklaşmalarının da, aynı biçimde

haklı olduğumu kanıtlayacağım, yığınları benim tarafıma

geçireceğini, Rusya'da ve Almanya'da olduğu gibi Henderson'ların

ve Snowden'lerin siyasal ölümlerini hızlandıracağını

anlatacağım.“(sf.99-100)


Ve eğer itiraz olarak, bu taktiğin, aşın ölçüde "ince", aşın

ölçüde karmaşık bir taktik olduğunu, yığınların bunu

anlamayacağı, bu taktiğin güçlerimizi dağıtacağı, böleceği,

güçlerimizi sovyet devrimi üzerine toplamamıza engel olacağı

vb. söylenecek olursa, "sol" karşıtlanma vereceğim yanıt

şudur: Kendi doktrinciliğinizi yığınlara yüklemeyiniz!“(sf.100)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder