31 Aralık 2020 Perşembe

Dünya Sınıf Mücadelesinin Üzerinde Dönüyor

 

 

ABD, Minneapolis Karakolu Yakıldı 29 Mayıs 2020

 

Dünya Sınıf Mücadelesinin Üzerinde Dönüyor

 

Yusuf KÖSE

 

Dünya güneş etrafında dönsede, bütün toplumsal gelişmelerin;  “öküzün boynuzunun üzerinde” değil, sınıf mücadeleleri üzerinde döndüğünü, bütün sınıflar açısından çok çetin geçen 2020 yılı bir kere daha gösterdi.

Kapitalizmin kriz olduğunu, krizden başka bir şey üretmediğini ve bu krizinde  esas olarak işçi sınıfı ve emekçileri vurduğunu; sermayenin bitmek, durmak bilmez her şeye egemen olma vahşetiyle kitlelerin üzerine yıkıldığını, bir kere daha, korona pandemisi adı altında ölerek gördük.

Ekonomik, çevre, sağlık (bundan böyle durmaksızın hayatımıza giren ve girecek olan salgın hastalıklar), ekonomik yaşam hakları elinden alınıp yurtlarından göç ettirilen, her geçen gün artan sayıda emekçilerin sorunu, artık kapitalizmin kronik krizleri olarak karşımızda durmaktadır.

Kapitalizmin yarattığı krizleri ortadan tamamiyle kaldıracak olan: Çalışan, işsiz, yarı-işsiz, esnek çalıştırılan, örgütsüzleştirilen, sendikaları elinden alınan,  genel anlamıyla; yaşamak için iş gücünden başka  satacak bir şeyi olmayan ücretli köle haline getirilen  işçilerdir.

20. yüzyılda gördük. 21. Yüzyıla girdiğimizde de kitleler sessiz kalmadı. Her fırsatta burjuvazinin kurulu düzenine karşı sokaklara çıktılar. Taleplerini haykırdılar ve haykırmaya devam ediyorlar.

2019 yılında tam 500 milyonun üzerinde işçi ve emekçiler, kapitalist sistemin dayatmalarına, işçilere hayatı zindan eden  kurulu düzenine karşı protesto hareketlerine katıldılar. 40 aşkın ülkede ayaklanamalar oldu.

2020, “pandemi önlemleri” adı altında, protestolar engellenmeye çalışılsa da, işçiler ve emekçiler yine sokaktaydılar. ABD’de; küçümsenen, horlanan, sokak ortasında öldürülen siyahlar, Kürtlerin, Türkiye’de mücadele çığlığı haline getirdikleri “edi bese” nin yerini alan  siyahların yaşamı değerlidir” diyerek, bir kere daha ayaklandılar. Ve bütün dünaya emekçileri bu mücadelenin içinde yer aldılar. Siyah emekçilerin önderliğindeki bu mücadele, ırkçılığa, tarihin en güçlü vuruşunu yaptı. Burjuvazinin tüm katmanları, 8 dakika 46 saniye onlar karşısında diz çökmek zorunda kaldılar.

Ve Şili’de işçiler, kadın işçi ve emekçilerin militann mücadelesi önderliğinde Pinochet anayasasını yırtıp attılar. Ve yine kadın emekçiler, Arajantin’de  burjuva “adalet”inin sembolü olan sarayı yaktılar.

Göğün yarısı ayağa kalktı! Dünyanın her köşesinde, kapitalist sistemin bütün ayrımcı ve baskıcı politikalarını en fazla maruz kalan, cinsiyet ayrımcılığına,  horlanmaya, ezilmeye, sömürülmeye, tacize, tecavüz ve katledilmeye karşı kadınlar; her yerde, her alanda mücadelenin en önünde yürüyorlar. En militan direnişleri örgütlüyorlar. 

 https://cdntr1.img.sputniknews.com/img/102316/22/1023162227_0:36:1024:589_1000x0_80_0_1_cbd53f188c6b204a65ae5ca3929f0c77.jpg.webp

Arjantin/ 20.12.2020  https://twitter.com/i/status/1340390359365525507

 

Hindistan’da 250 milyonu aşkın işçi ve köylü greve katıldı ve topraksızlaştırılan köylülerin mücadelesi hala devam etmektedir. Faşist Modi’ hükümetinin temsil ettiği Hindistan tekelerine karşı işçi ve emekçiler, 2021’de daha büyük direnişler örgütleyeceklerdir.

Burjuvazi, her adımında kitlelerin nasıl hareket edeceklerini hesaba katıyorlar. Kitleler sessiz kaldığında, burjuvazinin, işçi ve doğa üzerindeki vahşiliği daha da artıyor.

Önümüzdeki yılların nasıl geçeceğini, işçilerin burjuvaziye karşı vereceği mücadelenin sınıf bilinçli örgütlü boyutu belirleyecektir. Her ne kadar, sınıf mücadelesi sözünden öcü gibi korkanlar, bütün gelişmeleri sınıf mücadelesinden kopukmuş gibi göstermek isteselerde, toplumsal gelişmeler, burjuvazi ile proleterya arasındaki sınıf mücadelesinden bağımsız değildir.

Burjuvazinin eli kanlı faşist diktatörü Erdoğan’nın işverenlere: “OHAL’i sizin için uzatıyoruz ve grevlere müsade etmiyoruz” demesi ve yasaları buna göre biçimlendirmeleri,  burjuva sınıfının işçi sınıfına karşı duruşunun adıdır.

Batı  Kürdistan

 

AKP-MHP ve burjuvazinin diğer birleşenlerinin faşist iktidarının ömrünü de Türkiye ve Kürdistan’daki işçi ve emekçilerin mücadelesi belirleyecektir. Bu ülke daha büyük Haziran Ayaklanması görecektir. Ülke içinde bütünüyle paramiliter örgütlenme ve silahlanma, polis gücünü ve silahlanmasını artırma, özel güvenlik birimleri oluşturulması, bekçilerin yeniden sahneye sürülmesi, kitlelerin ayaklanmasına karşı alınan önlemlerdir. Kitleler bir kere ayaklandığında, burjuvazinin bütün güvendiği duvarlar, çok uzak olamayan bir zamanda, birer birer yıkılacaktır.

2021 burjuvazi açısından bir “düze çıkmak” olmayacaktır. İşçi ve emekçilerin mücadelesi daha görünür bir hal alacaktır. Kapitalist sistem ekonomik ve sağlık krizinden çıkamayacak, Covid-19 gitse bile yeni salgın hastalıkları getirecek virüsler eksik olmayacaktır. Çünkü burjuvazi, doğayı, ekolojik dengesini bozarak öldürüyor.

Dünyanın kaderi, bir avuç tekelci burjuvazinin elinden alınmalıdır. Bunu ancak bütün ülkelerin işçi sınıfının, örgütlü, kararlı ve sınıf bilinçli mücadelesiyle başarılabilir ve başarılacaktır! 2021, sınıf mücadelesi açısından daha keskin çatışmalara sahne olacaktır.

Yeni Yılda, işçi ve emekçilerin daha bilinçli ve örgütlü olarak, kokuşmuş, çürümüş bütün burjuva saraylarını yıkmaları ve Gelecek İşçi Sınıfınındır! Gelecek Komünizmdir! dileğiyle, herkese iyi yıllar diliyorum. .. 31.12.2020

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder