IV.
BÖLÜM
Uluslararası
Yüksek Teknoloji Tekellerinin İşgücü İstihdamı
Burada
bütün tekelleri ele almayacağız. Ancak öne çıkan uluslararası
yüksek teknoloji tekeli Foxconn’u kısaca burada inceleyecek.
Foxconn’un ele alınmasının nedeni, piyasada yüksek teknoloji
ürünü olarak öne çıkan markaları üretmesi ve onlara parça
tedarik eden önde gelen tekellerden birisi olması ve aynı zamanda
işçileri en zor koşullarda çalıştırdığı ile ün kazanmış
Tayvan menşeli uluslararası niteliğe sahip bir haydut tekel.
Diğer
tekellerin bundan farkı var mı? Kesinlikle hayır! Bunun
marifetleri uluslararası burjuva basınında daha fazla öne çıktığı
içindir.1
Bu
tekeli incelememizin konumuzla doğrudan ilgisi vardır. Söz konusu
tekelin ürettiklerinin yüksek teknolojik ürünler olmasından
kaynaklıdır. Ve aynı zamanda yüksek oranda işçi
çalıştırmasıdır. Yani, canlı emeği en fazla kullanan
tekellerden biridir. Sermayenin
organik bileşiminin yüksek olması, üretim süreci içinde işgücü
kullanımının da yüksek olmasını dıştalamadığını ortaya
koymaktadır.
Kapitalist tekellerin, işgücü kullanımı olmadan salt yüksek
teknoloji ile artı-değer üretemediğinin bilincindedir. Tekel,
yüksek oranda artı-değer elde etmek için yüksek teknolojinin
yanında canlı emeğe de bir o kadar gereksinim duymaktadır. Canlı
emek olmadan üretilen üründe art-değer olmaz.
Foxconn,
Aplle’nin bir çok ürünün üretiyor. Bunlar içinde iPhone X
var. Ayrıca Sony, Microsoft, Samsung, Hewlett-Packard, Dell,
Nintendo, IBM, Lenovo, Motorola, Nokia, Toshiba, Amazon, Wii, Xbox
360, PlayStation gibi yüksek teknoloji/dijital ürünlerin
üretiminin bu şirketler adına (fason olarak) üretiyor. Yani,
bilgisayar, cep telefonları, tabletler, playsteyşinler vb.
üretimleri yapıyor. Foxconn, 2012 yılında bilgisayar ve cep
telefon vb.lerinin dünya çapındaki üretiminin %40’ını tek
başına gerçekleştiriyordu.
Foxconn
Electronics,2
bünyesinde 1,2 milyon3
kişiyi çalıştırıyor. Ve Çin’in en büyük ihracat
şirketidir. Çalıştırdığı işçileri bir nevi köle olarak
kullanmasıyla üne kavuşmuştur. İşçileri 10-12 saat
çalıştırmaktadır. Çalıştırdığı işçilerin önemli bir
bölümü de stajyer öğrencilerdir. Çin yasalarına göre stajyer
işçiler hafta da en fazla 36 saat çalışması gerekirken,
Focxcoon 3 bin öğrenciyi günde 11 saatten fazla çalıştırmıştır.
Elbette, bundan Çin hükümetinin haberi var ve stajyer meslek
öğrencilerin çalışma koşullarını, meslek okullarının
yöneticileriyle fabrika yöneticileri ortak hazırlıyorlar ve
meslek okul yöneticileri fabrikadan yaptıklarının karşılığı
olarak ücret alıyorlar. Yani, bir nevi posta başılık ya da
kapitalistlerin deyimiyle taşeronluk yapıyorlar.4
Ancak yasalar, esas olarak burjuvazinin lehine olduğu için,
tekeller için uygulanan yasalar ile işçi sınıfı için uygulanan
yasalar farklı olmaktadır.
Der
Spigel dergisinin aktardığına göre her yıl Zhengzhou şehrindeki
fabrikasında5
17-19 yaşları arasındaki öğrencileri, Agustos-Aralık ayları
arasında –bu sayı 100 bin ile 300 bin arasında değişiyormuş-
çalıştırıyor.6
Uluslararası Af Örgütü de Apple ve Foxconn’u, Çin’de,
Kongo’da ve daha bir çok yerde çocuk işçi çalıştırmakla
suçluyor.
Yine,
China Labor Watch (Çin İşci Hakları İzleme Örgütü)’ne göre,
Çin yasaları, tekellere istihdam ettiği işçilerin ancak %10’nu
kadar geçici işçi çalıştırma izini varmış. Ancak, Apple ve
Foxconn ortaklığı bunun çok üzerine çıkmış.7
İşte,
yüksek teknolojik ürünlerin parlak bir şekilde raflara dizilip
satışa sunulmasının arkasındaki gerçekler.
Bunları,
artı-değer oranını yükseltmek için işçileri nasıl
çalıştırdıklarına örnek olması amacıyla buraya aktarıyorum.
Tekeller, artı-değer oranlarını yükseltmek için, illegal olarak
çocuk işçileri köle gibi çalıştırmalarının yanında işgünün
uzatarak nispi artı-değer oranını en yüksek noktaya çıkarmaya
çalışyorlar. Yüksek teknolojiyi artı-değer oranını artırmak,
üretim artışını hızlandırmak ve çoğaltmak için kullanmaları
yeterli olmuyor. Artı-değer için canlı emek ve özellikle de ucuz
işgücü (canlı emek) gereklidir.
Apple
ve Foxconn işbirliğinin çocuk işçi sömürüsü oldukça
meşhurdur. Burjuva medyası BBC, Der Spiegel’den Finacial Times’e
kadar bu şirketlerin köle işçi çalıştırmalarını sık sık
heber yapmak zorunda kalmışlardır.
Çin
İşçi Hakları İzleme Örgütü (CLW)’nin ropurunun birinci
bölümünde ve uluslararası bazı basın organlarından derlediğim
bilgileri buraya aktaracağım:
26
Temmuz 2019’da Foxconn, meslek okullarından 1581 stajyer öğrenci
işçi almış. Bu öğrencilerin yasal olarak haftada 36 saat
çalışma hakkı var. Ancak, fabrika-meslek okul işbirliği ile
öğrenciler, haftanın altı günü, günde 10-12 saat arası
çalıştırılıyor ve çalışmak istemeyen ya da mesaiye kalmak
istemeyen öğrencileri fabrika idaresi, meslek okul idaresine
bildiriyor ve okul idaresi fabrikanın istediklerini yapmayanları ya
okuldan atma tehdinde bulunuyor ya da fiziki baskıya varan
uygulamalara baş vuruyor.
Stajyer
öğrenci-işçilerin aylığı 1750 RMB8,
yani 248 $ (ABD doları). Saat ücretleri 10.05 RMB /saat (1.42 $).
Oysa, 2018 yılında ayda 1950 RMB (276 $) ücret alıyorlarmış Ve
2019 yılında ücretleri düşürülmüş. Stajyer öğrenci-işçiler
ayda toplam 234 saat çalışıyorlar. Stajyer öğrenci-işçinin
fabrikaya aylık maliyeti 2018 yılında 5185 RMB (735 $) iken 2019
yılında 3872.04 RMB’ye (548 $) düşüyor.
Stajyer
işçiler en fazla 10.05 RMB (1.42 $) çalıştırılırken,
Pekin’de asgari saat ücreti 2018 yılı için ortalama 24 RMB ve
asgari saat ücretlerin en düşük olduğu eyaletlerde biri olan
Hunan’da ise asgari ücret/saat: 13.4 RMB, aylık 1.130 RMB /163 $
(2020 yılı için)9.
Buradan, kapitalistlerin neden “satjyer işçi düşkünü”
oldukları daha iyi anlaşılabilir. Oysa, stajyer işçiler ile
normal işçilerin çalışma koşulları ve saatleri aynı. Ama
stajyer işçiler daha az ücret alıyorlar.
ABD
ve başka emperyalist ülkelere ait uluslararası büyük tekellerin,
ürünlerini kendi ülkelerinde değilde özellikle Çin’de
üretmeyi seçmelerinin nedenlerinin başında Çin’deki büyük
artı-değer oranı vardır. Ucuz işgücü ve tüm demokratik ve
sosyal haklarından yoksun bir işçi sınıfı. Çin, bu nedenlerden
dolayı, uluslararası büyük tekeller için bir üretim cennetidir.
Çin’de büyük şehirlerde çalışanların ücretleri daha az
nüfuslu yerlere göre yüksek.
Çin’de
bir sürü meslek okulu var ve bunların amaçları fabrikalara
meslek eğitimi almış ucuz işgücü sağlamak. Meslek okulların
öğretmenleri aynı zamanda fabrikada işe alınarak stajyer
öğrenci-işçileri dentleme yetkilerine sahipler. Bu öğretmenler
(gerçek anlamda değnekçi/postabaşı), öğretmenlik yaptıkları
için meslek okulundan ücret aldıkları gibi fabrikadan da ayda
3000 RMB (425 $) maaş alıyorlar. Meslek okulu ise, fabrikadan,
stajyer öğrenci-işçi başına, çalışılan her saat için 3 RMB
(0,42 $) alıyor. Yani, okul, okul değil taşeron bir firma gibi,
fabrikalara işçi kiralıyor.
Meslek
okul-fabrika ilişkisini Nazi döneminin Almanya’sındaki,
fabrikaların yanlarına kurulan toplama kampları ile fabrikalar
arasındaki ilişkiye benzetebilriz. Nazi döneminde, her büyük
fabrikanın yanında bir toplama kampı vardı ve toplama
kamplarındaki tutsak ve esirler fabrikalarda zorla çalıştırılırdı.
Çin’deki meslek okul-fabrika ilişkisi ile Nazi dönemindeki
toplama kamp-fabrika ilişkisinin bir farkı; Çin’de işçiler
ölümüne çalıştırılıyor, ancak karşılığında az da olsa
bir ücret alıyorlar. Çünkü Çin’de de Foxconn fabrikasında
çalışan bir çok genç işçi, çalışma koşullarına
dayanamadığı için intihar10
etmiştir. Çin’de de bu fabrikaların yanlarında, fabrikalara ait
işçilerin kalacağı çok katlı binalar var ve işçiler, bu
binalarda bir odada 6-8 işçi bazan ise daha fazla olarak bir oda da
(yatakhane) kalıyorlar. Yani, işçiler ev yüzü görmüyor, aynı
Nazi toplama kamplarında olduğu gibi, fabrika çıkışı
kamplarına (yatakhanelerine) geri dönüyorlar ve iş saati
başlangıcında ise kamplardan çıkıp iş başı yapıyorlar. 12
saat kadar çalıştıkları için işçiler yorgun ve uykusuz
kalıyorlar. Yemek paydoslarında hızlıca yemeklerini yiyip, yemek
yedikleri masanın üstüna kafalarını koyuyup uykuya dalıyorlar
.
Buraya,
Marx’ın bir saptamasını alalım:
“...
bir
kutupta servet birikimi, diğer kutupta, yani kendi emeğinin ürünü
sermaye şeklinde üreten sınıfın tarafında, sefaletin, yorgunluk
ve bezginliğin, köleliğin, cahilliğin, zalimliğin, akli
yozlaşmanın birkimi ile aynı olur.”11
Marx,
sermayenin, işçi sınıfı üzerinde yarattığı vahşetin
ağırlığı12
ve yaygınlığı konusunda hiç yanılmadı. Şimdi konuya devam
edebiliriz:
Fabrikalar,
(burada örneğimiz Foxconn), sadece stajyer işçi alımıyla
yetinmiyorlar, aynı zamanda taşeron firmalardan işçi
kiralıyorlar. Yine Foxconn’un çalıştırdığı kiralık
işçilerin durumuna bakalım:
Foxconn’un
Amazon için üretim yaptığı Hengyang (Hunan eyaletine bağlı 7
milyon nüfusluk bir metropol) şehrinde, stajyer işçilerin yanında
taşeronlardan kiraladığı kiralık işçiler çalıştırıyor.
Çin iş yasalarına göre, taşeron işçilerin sayısı, toplam
çalışan işçilerin en fazla %10’u kadar olması gerekiyormuş.
Ancak, adı geçen fabrika, kendi yasalarını uyguluyor ve ve
taşeron işçi saysısı yasal sınırın çok ötesine geçiyor.
Elbette bunu Çin devleti de biliyor. Ancak, her yerde olduğu gibi
burada da yasalar göstermelik ve burjuvaziye hizmet ediyor. Diğer
emperyalist devletler gibi, Çin devleti de uluslararası tekelerin
hizmetindedir.
26
temmuz 2019 yılında Amazon için üretim yapan Foxconn fabrikasında
taşeron işçi sayısı toplam işçi sayısının %34,2’si
kadardı. Yani toplamda 2545 geçici (taşeron işçisi) vardı. Bu
işçilerin saat ücretleri 14.50 RMB / saat (2.06 $) ve işçilerin
fabrikada çalıştığı her saat için taşeron firma 3.5 RMB (0,50
$) alıyor. Ve Çin’de özellikle büyük metropollerde her yer
taşeron firma ile doludur. Özellikle işçi bulma kurumlarının
önü, işçi arayan taşeron firma simsarlarının işgali
altındadır.13
Sadece
Foxconn değil, diğer yükseksek teknolojiyle çalışan tüm
tekellerin (örneğin Huawei gibi) durumu aynı.
Amazon,
dünyanın en büyük tekellleri arasında ilk sıralarda gelirken,
sahibi de dünyanın en büyük zenginlerinin başında geliyor. 2019
yılı verilerine göre, dünya çapında toplamda 798 bin işçi
çalıştırıyor ve aynı yıl için ciroso ie 280 milyar ABD
doları.14
Paket servisi, online ticarete, dijital dağıtım, bulut bilişim
(Cloud Computing) işleriyle meşgul.
Şirketin
kuruluş hikayesini buraya almayacağım, Wikipedia’daki bilgilere
göre 2007 yılında toplam çalışan sayısı 17 bin, 2010 yılında
33.700 olurken, üretim ve dağıtımlarda en yüksek teknolojiyi
kullanmasına karşın, 2019 yılı itibariyle 800 bin işçiyi de
istihdam etmektedir.
Piyasa
değeri açısından dünyanın bir numaralı uluslararası tekelinin
Çin’deki marifetlerini, Çin İşçi Hakları İzleme Örgütü’nden
dinleyelim. Bu rapor 8 Agustos 2019’da yapılmış.
Amazon’un
tedarikçi firması Foxconn’un faaliyetlerine, işçileri nasıl
çalıştırdıklarına ilişkin uygulamalarına yorum yapmayacak
kadar net bir durum var. Rapor’da her şey belgeli olarak ortaya
konmaktadır. Ayrıca, bu fabrikaların etrafında da Nazi toplama
kamplarının yanındaki fabrikalardaki gibi işçilerin topluca
yatıp kalktıkları binalar var. “Modern Çin”, 1989’dan
2020’e kadar yüzde 1400 ekonomik büyüme sağlayan Çin tekelci
devlet burjuvazisinin, bu büyümeyi nasıl sağladığının da açık
resmidir. “Karın büyüklüğü kar iştihanı iyice körüklüyor”
ve sermayenin büyümesine ve merkezileşmesine koşut olarak da
işçiler üzerindeki baskılar ve içine itildikleri yaşam koşuları
dayanılmaz bir hal alıyor.
Buraya
kadar yapılan açıklamalar ve ortaya çıkan gerçekler ve yüksek
teknoloji ile çalışan tekellerin yoğun bir işçi kitlesi
çalıştırdıkları gibi, işçileri köle gibi çalıştırmalarının
yanında; devletlerin göstermelik yasalarından kendi yasalarının
üstün olduğu görüldüğü gibi, artı-değeri artırmak için
canlı emeğe ne kadar fazla gereksinim duydukları da kendiliğinden
anlaşılıyor.
“Avrupa’nın
kapısındaki Tilki”15
olarak adlandırılan Foxconn’nun, Çek Cumhuriyeti, Slovakya,
Rusya ve Türkiye’de olmak üzere Avrupa’da şimdilik dört
fabrikası var. Foxconn’nun, Tekirdağ Çorlu’da Avrupa Serbest
Bölgesi’nde bulunan fabrikasında 350 kişinin çalışıyor ve
Hewlett Packard için masaüstü bilgisayarlar üretiyor. “Ucu açık
sözleşme”lerle işe alınan işçiler, haftada 30 ile 62 iki saat
arası çalışıyor ve asgari ücret alıyorlar. İşçiler, 24
saatte 5000 bilgisayar çıkarmak zorundalar.16
Burada çalışan bir işçi, “bize robot gibi davranıyorlar”
diyor. Ve Çin’deki “stajyer öğrenci işçi” uygulamasını
Foxconn buradaki fabrikasında da uyguluyor. Üretilen ürünlerin
%85’i ihraç edilmesi şartıyla kurulan fabrika, bir çok vergiden
muaf tutulmuş ve devletin tam desteğini arakasına almıştır.
Fabrika’nın 2000 işçiye kadar genişlemesi bekleniyormuş. Ancak
şimdilik bu konuda net bir bilgi yok. Çünkü Türk devleti,
özellikle serbest bölgelerde bulunan fabrikalarda çalışan
işçilerin ücretleri, sosyal hakları vb. konusunda bilgileri saklı
tutuyor.
25.02.2011
tarihinde fabrikanın açılışını, o zaman ulaştırma bakanı
olan Binali Yıldırım17
yapmış. Ve burada çalışan işçilerin bir kısmı Türk kökenli
Bulagristanlı.
Dijitalleşme,
Tekelci Devlet Kontrolünün Artması ve İşgünün Uzatılması
Bağlantısı
Teknolojik
gelişmeler, kapitalizmin tarihi boyunca daha yüksek oranda
artı-değer artırmanın bir aracı ve aynı zamanda işçi
sınıfını, makinenin bir parçası ve de onun egemenliği altına
sokma eğlimi artarak devam etmiştir. Üretim araçları içinde
dijitalleşmenin gelişmesi, işçiyi, üretim sürecinin
denetleyicisi ve düzenleyicisi bir duruma getirmesinin nesnel
koşullarını yaratmasına karşın, işçi kapitalist sistemde
makinenin bir paraçası konumundadır. Kapitalist, artı-değer elde
etmek, yani sermayesini büyütmek için, işçinin işgünün daha
fazla uzatmaya çalışmaktadır.
Burjuva
devletler yüksek düzeyde dijitalleşmeyi, işçi sınıfının
yaşam koşullarını iyileştirmek ve iş zamanını kısaltarak
yararlanabilir zamanı uzatmak yoluna gitmeyecektir ve gitmemektedir.
Tersine, işgününü uzatarak üretim süreci içinde her geçen gün
büyüyen organik sermaye bölümünü karşılamak yoluna
gitmektedir. Dijitalleşmenin artması, üretim süreci içinde
değişmeyen sermaye bölümün azaltmıyor, daha da büyütüyor.
Üretim maliyetinin ölü bölümü artıyor. Ancak, bu artan kısmı,
yoğun teknolojik aşırı üretimle karşılamak olası olmuyor.
Çünkü kar oranında düşme eğilimi yasası devreye doğrudan
giriyor. Bu nedenle de kapitalist, canlı emek sömürüsünü (artı
değer oranını) artırarak değişmeyen sermaye tarafının
artışını karşılama yolunu seçiyor.
Toplumsal
yaşamın içine yüksek düzeyde dijitalleşmenin girmesi ve artma
eğilimi içinde olmasına karşın, burjuvazi bunu, kitlelerin daha
sıkı kontrol edilmesi yoluna gidecektir ve gitmektedir. Bugün
Çin’de olduğu gibi. İşçi sınıfını ve emekçileri daha
modern araçlarla baskı altına almanın yöntemi olarak
kullanacaktır. Ayrıca, kapitalizmin tarih boyunca, her gelişen
makine işçiyi daha fazla cendere altına alıp, üretimin yedeği
durumuna soktuğu gibi, aynı zamanda, burjuvazinin devlet olarak
toplum üzerindeki baskı araçlarını artırmanında bir aracı
olmuştur ve olmaktadır.
Bugün
sınıf bilinçli proletarya partileri, çalışma günün altı
saate ve haftada 30 saate düşürülmesi talep ediyor. Burjuvazi
ise, çalışma gününü 8 saatin üzerine çıkarmanın
mücadelesini veriyor. Bunu bir çok yerde yasallaştırdı. Ve
burjuvazi, koranavirüsü salgını tehlikesinin atlatılmasının
arkasından daha baskıcı yöntemleri işçi sınıfı üzerinde
deneyecek, işgünün daha fazla uzatmaya çalışacaktır.
Sorunun
özü, üretim araçlarının niteliği değil, üretim araçlarının
kime ait olduğu ve hangi toplumsal üretim ilişkileri içinde
kullanıldığıdır.
Çin’de
yoğun tekenoloji kullanan bütün şirketlerde çalışma saatleri
resmi yasaların dışına çıkıyor. Foxconn örneğinde de
görüldüğü gibi, yüksek teknoloji şirketleri işçilere
haftanın altı günü ve en az günde on saat çalıştırıyorlar.
Çin’de resmi çalşıma saati haftada beşgün ve 40-44 saat arası
olması gerekiyor. Ancak, buna kimse uymuyor. Çin tekelci devleti,
haftada beş gün 40 saati propaganda amaçlı koymuş. Ama, hiç bir
işyerinin bu yasaya uymadığını kendileride çok iyi biliyor.18
Çin’de
resmi çalışma saati çok farklı olmasına karşılık, yeni
uygulanmaya başlanan 99619
adı verilen çalışma saati programı, haftada 72 saatlik bir
çalışmayı dayatıyor.20
Sabah 9 akşam 9 saatleri yani, 12 saat iş yerine bağlı kalmak,
bütünüyle sosyal yaşamı öldürdüğü gibi, işçilere dinlenme
zamanıda bırakmıyor.21
İşçi, iş çıkışı doğru eve gidiyor yemeğinin yedikten sonra
yatıp sabah yine işe geliyor. Çin burjuvazisinin işçi sınıfını
kontrol altında tutma ve yoğun olarak çalıştırma yöntemi
budur. Bir işçinin yılda çalışma saati Çin’de 3 bin saati
geçiyor.
Çin
burjuvazisi 996 işgünü modelini 2016 yılında başlatı. Buna
karşı protesto gösterileri ve tepkiler olsada, bütün ileri
teknoloji tekelleri başta olmak üzere, bütün fabrika ve iş
yerlerinde uygulanmaya başlandı ya da başlatmak için gün
sayıyıyorlar. Özellikle de teknoloji yoğun üretim yapan
firmalar, 996’nın işçiler tarafından kabul edilmesini
istiyorlar. İşçiler buna karşı internet üzerinden protesto
başlattılar. En temel sloganları: “Uyku yok, seks yok, yaşam
yok!”
Bu
uygulamayı savunanların başında telekomünikasyon ağırlıklı
tekeler geliyor. Alibaba, Huawei, Pinduoduo, Bytedance, Tencent,
Baidu, Xiaomi, ve DJ.com. Bu tekellerin hepsi dijital yoğunluklu
üretim yapanlardır. Ama, en uzun süreli işgününe sahipler.
İşçilere dinleme vakti bırakmıyorlar. İşçilerin haklı olarak
sloganlaştırdığı gibi, ne uyku, ne seks ve ne de yaşam var. Ve
sık sık bütün burjuva gazetelerinde, Çin’de bu tür yerlerde
çalışan işçilerin yemek paydos saatinde ya da iş anında uyuya
kaldıklarının fotoğrafları yayınlanır.
Dijitalleşme
geliştikçe burjuvazi işgününü kısaltma yerine uzatmayı esas
alıyor. İnsanlara dinlenme vakti bırakmadığı gibi uyku
saatlerini de ellerinden almaya çalışıyorlar. Yani, dijitalleşmiş
yapay zekalı kapitalizm, işgünü konusunda 1800lü yılların
kapitalizminden daha da gaddar bir bir işgünü uygulamasına
geçmiştir. İşte “modern kapitalizmin” gerçek yüzü. Daha
uzun çalışma ve daha fazla artı-değer elde etme. İşçilere,
çalışmaktan başka zaman bırkamama...
Üretimde
yüksek teknolojinin kullanıldığı yerlerden biride Hong Kong’dur.
Çalışma saatleri yıllık ortalama 2296 saati bulmaktadır.
Dünya’da en uzun çalışma saatlerinin başında Hong Kong
gelmekte ve onu Meksika (2148) ve Güney Kore (2070) takip
etmektedir.
Öncelikle
belirtmek gerekiyor. Çoğu devletler real çalışma satlerini
gizliyor ve resmi olanı veriyor. Ancak bütün kapitalist ülkelerde
büyük bir angarya (mesai adı altında) çalışma olduğu
biliniyor.
Kapitalist
sistmede işçiye söyelenen şudur: Yaşamak için çalışmayacaksın,
çalışmak için yaşayacaksın. İşçi için çalışmanın ve
yaşamanın anlamı ise, burjuvazi içindir. Ve
bu kural, kapitalist devletlerin hiç bir zaman vazgeçemeyecekleri
yasallaştırdıkları ve kendilerini ayakta tutan uygulamalardır.
Buraya,
bazı ülkelerin 2018 yılına ait yıllık ortalama çalışma
saatlerini alalım :
Tablo-6
Hong
Kong
|
2296
|
Meksika
|
2148
|
Güney
Kore
|
2121
|
Rusya
|
1972
|
Türkiye
|
183222
|
ABD
|
1786
|
Japonya
|
1680
|
İngiltere
|
1538
|
Fransa
|
1520
|
OECD
Ortalaması
|
1734
|
Almanya
|
1363
|
Çin
|
72
(?)23
|
Kaynak:
OECD Employment Outlook 2019/www.wikipedia.org./www.statista.com
Devam edecek...
1
Der Spigel 09.09.2019.
www.spiegel.de/wirtschaft/unternehmen/apple-zuliefer-in-china
2
Foxconn, esas olarak Tayvan şirketi olan
Hon Hai Precision tekeline bağlıdır.
www.golem.de/specials/foxconn/
3
Foxconn’un Çin’de 800 bin işçiyi çalıştırdığı
belirtilmektedir.
4
www.chinalaborwatch.org/report/144
/ 8 Eylül 2019. Erişim: Nisan 2014
5
Dünya çapında satılan iPhone’lerin yarısı bu fabrikada
üretilmektedir. China Labor Watch (CLW)
Erişim:
Nisan 2020-04-10
7 www.chinalaborwatch.org/report
. Erişim: Nisan 2020
8
RMB (Renminbi- halk parası-) Çin Yuan’ı.
9 Bkz.
www.china-briefing.com/news/minimum-wages-china-2020
10
Bkz. „Apple’nin tutlmayan sözleri “
belgeseli.
11
Marx, Kapital, C1, sf. 683, Sol Yayınları. Birinci Baskı
12
Foxconn’da çalışan bir işçinin
blogundan bir alıntı: 2015 yılına kadar Foxconn’da çalışan
12 işçinin intiharından sonra bir işçinin notu: “Yaşadığımızı
kanıtlamanın tek yolu ölmek. Belki de Foxconn çalışanları ve
bizim gibi kırdan göçüp gelen işçiler için ölüm,
yaşadığımızı belgelemenin tek yolu ölüm. Hayatta kaldığımız
dönemde elimizde ümitsizlikten başka bir şey yoktu.” Aktaran;
Guy Standig, Prekarya Yeni Tehlikeli Sınıf, sf. 180.
13
Bilgiler CWL raporundan.
18
www.techcrunch.com./2019/04/12/china-996
19
996; sabah 9 akşam 9 ve haftanın 6 günü çalışma saati
anlamına geliyor.
20
Wikipedia.org/workink time/2019. Erişim:
Nisan 2020-04-13
21
“Çin’de imalat sanayinde çalışanlar, yıllar boyunca,
personel ve analistler, genellikle riskli ortamlarda uzun saatler
çalıştılar. Ülkenin yükselen internet ve teknoloji sektörü
sayesinde uzun saatler kültürünün Çin ofis çalışanlarına
yayıldığını, bu sektörde çalışanlar söylüyor.” Ve
FT’nin haberine göre, bu alanda çalışanların uzun saatler
çalışmaları sonucu deprosyon ve başka akıl hastalıklarının
artmış. (www.ft.com.content,
Wang Xueqiao ve Tom Hancock. 17.01.2019. Financial Times. Erişim:
Nisan 2020-04-19
22
Türkiye ile ilgili verilerde tam gerçeği yansıtmamaktadır.
Devlet dairlerindeki çalışma saatlerini dikkate alarak yapılan
bir oratalama. Bu aslında bütün devletlerin çalışma saatleri
de böyle saptanmaktadır. Gerçek çalışma saatleri dikkate
alınmamaktadır.
23
www.statista.com 2016
verilerine göre Çin’de oratlama haftlık çalışma saatleri 46.
Ancak yukarıdaki 996 modeli daha gerçekçi bir çalışma günü
programı. Yani, haftanın altı günü ve günlük 12 saat işgünü,
toplamda 72 saat yapıyor. Hong Kong’da yıllık çalışma
saati ortalama 2296. Çin’de de yıllık çalışma saatleri Hong
Kong’tan daha da yüksek.. (www.wikipedia.org.
Erişim: Nisan 2020-04-13)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder