13 Haziran 2013 Perşembe

DİRENİŞ, GENİŞLETİLEREK SÜRDÜRÜLMELİDİR








Devrim Günleri...

DİRENİŞ,
 GENİŞLETİLEREK
 ve
TALEPLERİMİZ KABUL EDİLENE KADAR SÜRDÜRÜLMELİDİR

Halk ayaklanması, Gezi Parkı’nı korumak sorunu olmaktan daha ilk günün ilk saatlerinden itibaren çıkmış, eşitlik, özgürlük ve demokrasi taleplerine dönüşerek, çeşitli milliyetlerden bütün  Türkiye halkları ayağa kalkmıştır. Gezi Parkı, faşist baskı altında ezilen gençlerin, işçilerin ve emekçilerin bu baskılara karşı ayağa kalkmasına neden olmuştur. Direniş ve ayaklanma, Taksim ve İstanbul’la sınırlı kalmayıp bütün Türkiye ve Kürdistan’ın direnişi haline gelmiştir.

Böylesine görkemli ve tarihi bir direnişi, faşist AKP hükümetinin yalan söz ve oylamalarına bakarak, mücadeleyi hiç bir yasal statüye oturtmadan bırakmak, daha büyük baskı ve kısıtlamalarla karşı karşıya kalmak ve ek yeni baskılara davetiye çıkarmak demektir.

AKP hükümeti ve Tayyip’in “görüşme” diplomasisine kanılmamalı. Bu bir aldatmacadır. Kitlelerin mücadelesini geri plana çekme, pasifleştirme ve dağıtma amaçlı olduğu çok açıktır. 

Ayrıca, görüşmelerde, talepler net bir şekilde ortaya konmalı ve bunların kabul edildiği, hükümet tarfından bütün kamuoyuna duyurulmalıdır.

Hala, halkımızın deyimiyle, burnundan kıl aldırmayan, her fırsatta kitlelere saldıran, ağır hakaretlerde bulunan, meydan okuyan faşist bir diktatörden, demokrasi beklemek, oldukça yanıltıcıdır.

Temel taleplerimiz:

Hükümet İstifa Etmelidir.

Kitlelerin sokaklarda ve meydanlarda en çok haykırdığı istem budur. Bu istem doğrultusunda Hükümet derhal istifa etmelidir.

Binlerce insan yaralandı. 4 kişi öldürüldü ve onlarca insan kör edildi, ağır yaralanarak ömür boyu sakat bırakıldı.

Bunlardan, başta  Başbakan Tayyip  sorumludur. Eşitlik, özgürlük ve adalet için sokaklarda en demokratik haklarını savunan kitlelere fütürsuzca saldırı kararını Tayyip vermiştir. Bu nedenle, kitleleri yaralama ve öldürme olayından dolayı Tayyip yargılanmalıdır.

Bunun yanında diğer hükümet, vali ve emniyet yetkilileri yargılanmalıdır. Başta, İstanbul, Ankara, Hatay ve İzmir vali ve emniyet müdürleri hemen görevlerinden alınmalıdır. Saldırıya katılan tüm polislere soruşturma açılmalıdır.

Tüm baskılar kaldırılmalı, demokratik hak ve özgürlükler genişletilmelidir.

Gözaltına alınanlar hemen serbest bırakılmalıdır.

Halkın örgütlenme, söz söyleme ve toplantı hakkı üzerindeki, tüm baskı ve yasal kısıtlamalar kaldırılmalıdır.

Grev ve toplu sözleşme üzerindeki yasak ve kısıtlamalar kaldırılmalıdır.

Kürt ulusu üzerindeki tüm baskılar kaldırılmalı, cezaevlerindeki tüm siyasal tutuklular derhal serbest bırakılmalı ve genel af çıkarılmalıdır.

Taşeronlaşmaya son verilmelidir. Ve ayrıca Taksim Gezi Parkı Dayanışmasının talepleri kabul edilmelidir.

Bütün HES'ler durudurulmalı, doğal alanlar korunmalıdır. Şehirlerdeki 'kentsel dönüşüm' adı altında rant talanına ve yıkımına son verilmelidir.

Alevilere ve diğer dinlere yönelik baskılara son verilmelidir. Bunlar anayasal güvence altına alınmalıdır.
Bu talepler gerçekleştirilmeden, mücadeleyi bırakmak, başladığımız yere geri dönmek olur.

Tekrar aynı baskılarla karşı karşıya kalmak istemiyorsak, taleplerimizi alana kadar mücadeleye devam edilmelidir. Çünkü haklı olan bizleriz. Tayyip ve şürekası ise köşeye sıkışmış ve uluslararası kamuoyu önünde de teşhir ve tecrit olmuştur.

Durma, kazanana kadar mücadeleye devam et!

***14 Haziran 2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder